Anne bildiği Sabriye ve aslında öz babaannesi olduğunu bilmediği Asiye Ana'nın yanında, Rize'de büyümüş Azil. Aslında annesi babasız olan ama öyle büyümemiş bir çocuk olarak denizde büyümüş, denizin çocuğu olmuş.
Bir aşk çocuğuymuş Güneş. Kardeşi Yunus'un da içinde olduğu bir araba kazasıyla hem anne hem de babasını kaybetmiş. Teyzeleri Nermin kazadan sonra onları yanına almış. O evin kızı gibi büyümüş Güneş. Okumuş avukat olmuş, Yunus'un annesi olmuş, Mehmet'in sevdiği kadın olmuş, Nermin'in gelini… Ama bir tek kendisi olamamış.
Asiye ve Lütfü'nün tek çocuğu. Lütfü, Asiye'yi terk edip, İstanbul 'daki ortağı Muzaffer'in baldızı Gülfem ile aşk yaşamaya başlayınca, babasının onu her görmeye gelişi ile Osman'ın dengesi biraz daha bozulmuş ve anasının hiç istemediği bir tipe dönüşmüş.
Asiye, anası ve babasının anlaştığı, görüştüğü bir aileye gelin gitmiş. Eşi Lütfü'ye hiç âşık olmamış ama gerçekten onun için yaşamış tam bir Karadeniz kadını. Bir çocukları olmuş; Osman. Her şey yolunda gidiyor zannederken Lütfü İstanbul'da başka bir kadına tutulmuş.
Mehmet, en çok da annesinin bir tanecik oğlu olarak yetiştirilmiş. Babası Osman, Mehmet'e karşı mesafeliymiş hep. Mehmet ve Güneş birlikte büyümüşler. Herkes onların evleneceğini biliyormuş ama bu hiç konuşulmamış…
İç Karadeniz'in denize paralel uzanan dağlarının ardından gelen bir kasabada doğan Nermin, ailesiyle birlikte Rize'ye yerleştikten sonra ilkokul ve liseyi Rize'de okumuş ama hep kardeşi Nilgün ile birlikte kurdukları hayallerde İstanbul'a taşınmak, İstanbullu olmak varmış.
Sado'nun namını duyan Nermin'in babası Muzaffer, Sado'yu yanına almış. Zaman içinde ailenin baş adamı, tetikçisi olmuş.
Lütfü ve Gülfem'in kızı, Osman'ın üvey kardeşi. Babasının yanında yaptıkları her şeyi duyarak, görerek büyümüş. Babasının ortağına çalışan, sık sık onlara gelen giden Sado'ya tutulmuş.
Sabriye'nin öz oğlu, Azil'in öz kardeşlerden daha öz hissettiği kardeşi… Azil ile büyümüş, Azil'den büyük olduğu halde hep Azil'in küçüğü gibi hissetmiş. İlk kavgasına Azil ile girmiş, okula Azil ile başlamış. Her şeyi Azil ile birlikte, kardeş kardeş yapmışlar.
Ailesi bir yangında ölmüş. Kınalı sağ çıkmış ama kolunda yangından kalma izi varmış. O günden beri de Kınalı derlermiş ona. Osman'la da hapiste tanışmışlar, can dostu olmuşlar birbirlerine. O günden bugüne de hiç ayrılmamışlar.
Muzaffer ve Emine'nin ortanca çocuğu Nermin ve Nilgün'ün erkek kardeşi. Ailesi ölünce, ablası Nermin'in evinde, Osman eniştesinin güçlü kanatlarının altında bir yer bulmuş kendisine. Matematik ve finansa olan yatkınlığı aile şirketinde güçlü bir konumda olmasına imkân sağlamış.